Dün gece çok hoşuma giden bir film izledik.Evlenmeye karar veren ve üç hafta sonra evlenecek olan bir çiftin nikahlarını kıyacak olan rahip tarafından “sağlam evliliğe hazırlık kursu”na dahil edilmeleri ve eğer başarılı olabilirlerse nikahlarının kıyılabileceğini konu alan bir filmdi.Filmin adı "License to wed" ve Robin Williams başroldeydi.
Filmin özü, aslında evliliğin öyle göründüğü gibi kolay olmadığı, iyi bir flört döneminin evlenmek için yeterli olmadığını anlatmak istiyordu.
Son yıllarda boşanmaların çoğalması, evlenmek için doğru insanı bulamama sıkıntısı bir çok insanın hayatında gündemi oluşturuyor.
Boşanmak korkutmuyor artık insanları.Olmadı mı “haydi güle güle” deniliyor kolayca.
Çağımızda büyük sebepler dışında, boşanmaların çoğu tahammülsüzlükten kaynaklanıyor bana göre.Kimse kimseyi çekemiyor artık.Boşanma oranları eskiye nazaran yüzde seksen artış gösterdiğine göre o kırk yıllık evlilikler de sayılacak kadar azalacak gelecekte.
Pekiii ne değişiyor evlenince ? Bir imza her şeyi bu kadar etkiliyor mu? Hep öyle deniyor ya, imzaya suç atılıyor hep.
Sorun imza falan değil, aynı evin içinde yaşayamamanın, anlaşamamanın suçu niye imzada olsun ki ?
Hem “artık biz karı-kocayız” bilinciyle hareket etmek, bunu üzerine yapışmış bir görev gibi kabul etmekte yanlış. Bir yuvanın içinde artık bir aile olduğunuzu düşünmek, ona göre davranmak doğru geliyor bana.Kavga edince pes etmek, haklı çıkmadın mı kaçmak değil evlilik. Bencil olmamak, iki yönlü düşünmek demek.
Yani arkadaşlar bunun formülü:
Saygı + özveri + hoşgörü x sevgi = Mutlu ve sağlam evlilik
Evlenecekler bunu not alsın (evlilik uzmanı Pınar):p :p :p
Yeni kuşağın evlenmek için doğru insanı bulamamasından bahsetmiştim ya, doğru insanı bulunca onun sürekli doğru olacağının bir garantisi var mı? Tabi ki yok.
O yüzden tercih edilen hep yalnızlık, yalnızlık, yalnızlık oluyor.
Yaş ilerledikçe bu daha da zorlaşıyor, seçicilik hat safhada oluyor.
Ne kafanı dayayacağın bir omuz bulabiliyorsun ne de yastığını paylaşacak bir eş…
Aynı evde depresyonla sarmaş dolaş yaşıyorsun :(
Bunun yanında evlilikten korkanlarda var.Özgürlüğünün kısıtlanacağını düşünen,
her gece oradan oraya seken, o çıtır güzel, bu çıtır yakışıklı diye dolaşan, evliliği
hapis hayatı gibi görenler var. Kendi sultanlıklarının hiç bitmemesini isteyen evlilik düşmanları var.Saygı duyuyorum ama bir gün etraflarındaki o kalabalık kaybolduğunda, yanlarında bir yol arkadaşı göremediklerinde ne olacak ?
Evlilik kutsaldır ama asıl kutsal olan, o sahip olduğun bağlılık duygusu ve senin için ateşin içinden bile geçebileceğini, artık bir bütün olduğunuzu biliyor olmandır.
Bekarlık sultanlıksa, evlilik çifte sultanlıktır :D
Malzemeler:
- 3 adet yufka
- 3 adet kabak (temizlemiş ve rendelenmiş)
- Beyaz peynir (200 gr.) (çatalla ezilmiş)
- 1 su bardağı süt
- 2 yemek kaşığı sıvı yağ
- 2 yumurta
- Susam ve çörek otu
Yapılışı:
İlk yufkayı kenarları dışarı taşacak şekilde yağladığınız tepsiye serin. İkinci yufkayı ikiye bölün ve dağınık olarak onun üstüne yayın.Derin bir kapta 1 adet yumurta, 1 su bardağı süt ve 2 yemek kaşığı sıvıyağı çırpın.Çırptığınız bu karışımdan fırça yardımıyla yaydığınız yufkanın üzerine sürün.Diğer bir kapta karıştırdığınız rendelenmiş kabak ve peynirlerin(acılı olsun istiyorsanız içine pulbiber yada karabiber koyun) yarısını güzelce üzerine yayın.İkinci yufkanın diğer yarısınıda dağınık olarak bunların üzerine serin.Tekrar süt,yağ ve yumurta karışımını sürdükten sonra ikinci kat peynir ve kabağı koyun.Üçüncü yufkanın uç kısımlarından kopartıp bunun üzerine yaydıktan sonra sütlü karışımdan tekrar sürün En alttaki yufkanın taşan kısımlarını ortaya toplayıp kalan yufkayı en üste düzgünce kapatın. Yumurta sarısı sürüp susam ve çörek otu serptikten sonra 180 derecede önceden ıstılmış fırına verin.Üzeri kızarınca çıkartıp servis edin.
6 yorum:
Merhaba Pınarcığım, çok iyi söylemişsin evlilik üzerine. Bana soranlara "evlenelim mi" diye bende "beni örnek almayın ama, evlilik doğru insanı bulunca güzel diyorum". Biraz doğru insanı bulmaklada alakalı bence. Hele ki günümüzde. İnsanlaraartık daha zor geliyor evlilik mücadelesi, mücadele diyorum çünkü takdir edersin ki tam bir mücadele :))) Ama evlilik güzel gerçekten. Evlilik de güzeeeell kabaklı peynirli börekde :))) Ellerine sağlık, sevgiler...
Pandoracım,
Film benim çok hoşuma gitti ve bana bunları düşündürttü, bende paylaşmak istedim.Evliliğin diğer adı da fedakarlık.
İki taraflı olacak tabi bu.Sende içindesin beni anlıyorsun zaten, açıklamama gerek yok.
Öpüyorum seni, sevgiler :D
Cok nefis görünüyor, ellerine saglik. Sevgiler.
Teşekkür ederim.
Sana da sevgiler :D
Şu tombiş kabaklardan var evde yarın bir deniyim bu tarifi:))ellerine sağlık..
Blogun güzelmiş sevdim:))
Bendenizcim,
teşekkür ederim yorumun için:)
Çok güzel bir börek oldu tavsiye ediyorum :)
Yorum Gönder