15 Ekim 2008 Çarşamba

Blog Action Day' 08

Bugün herkese mübarek olsun arkadaşlarım !...
Sabah Pandora’yı okudum, hatırladım.Unutmuşum ben bugünün hareket günü olduğunu. O zaman bende bir şeyler yazayım.Madem “action” günü :)
Pandora, yoksulluktan dem vurmuş, global bir yaraya parmak basmış. Yoksulluğun bitmesi mümkün olmasa da (hele hele bu son ekonomik kriz en güçlü devletleri bile sarsmışken) dileklerine canı gönülden katılıyorum.


Bense çocuklardan bahsedeceğim. İçimden öyle geldi :D

Çocuklar; Tanrı'nın bu günahkar dünyaya gönderdiği melekler değil mi sizce? Her bakışları birer masumiyet timsali.

Ruhları, tıpkı bir hamur gibi iyiliğe veya kötülüğe yoğrulmaya hazır. Temiz ve saf kalpli.

Onları ağlatan sadece kırılan ya da alınmayan bir oyuncak .Belki de yemek istemedikleri bir yemek. (Ya da bulamayıp, yiyemedikleri)

Gözleri ise yetişkinlerin yorgun bakışlarına karşın çakmak çakmak.Işıl ışıl...

Hayal dünyaları, hepimizi beşe katlar. O kadar kocaman, eşsiz ve fantastik :)

Büyüdükçe omuzlarına binecek yığınla yükten habersiz, kendi dünyalarında birer süper kahraman onlar. Güçlü ve kurtarıcı...

Onlar ; günbegün yaptıkları ve öğrendikleriyle ağzımızı açık bırakan zeka kumkumaları. Geleceğin dahileri :)

Bazen ortalığı birbirine katan, haşarılıklarıyla bezdiren yaramaz yumurcaklar.

Bazen de herhangi bir odaya girdiklerinde o odanın havasını değiştiren, yumuşatan, merhamet duygusu saçan afacanlar.

Kimi zaman savaşın ne anlama geldiğini bilmeden, savaşın göbeğinde yaşam mücadelesi veren bir mağdur.

Kimi zaman ebeveynleri olmadan hayata atılan yetim birer yürekler.

Onlar çocuklar....

İçimizi ısıtan, her daim yüzümüze gülümseme yayan.
Geriye gelmeyecek çocukluklarını en iyi şekilde ve çocukça yaşamayı hakeden...

Herkese sevgiler :)))

2 yorum:

Kızıl dedi ki...

Canım benim, nasılsın?

Ne zamandır yorumlaşamıyoruz bile, keyifsizim ben biraz bunun da etkisi var gerçi.

Ne güzel bir konuya değinmişsin. Çocuklar çok hassas bir konu bana göre de. Bir çocuğum var ve ona yanlış davranmaktan, yanlış bilgi yüklemekten o kadar çok ürküyorum ki. Çünkü ne verirsen onu alırlar, anne baba yetiştirir onları. Çok masumlar, çok temizler, dediğin gibi melek onların her biri. Ama malesef çoğu o kadar şanssız ki :((

Her birinin sevgi ve şefkate ihtiyacı var, ama bu söylediklerime çoğu aç malesef. Bakamayacak ailelerin çocuk sahibi olmalarından nefret ediyorum, büyük fedakarlık isteyen bir şey çocuk sahibi olmak. Çünkü hep kendinden ödün vermek zorundasın, ama bir o kadarda güzel bir şey.

Yüreğine sağlık canım benim.

Pınarcığım konumuz ile ilgisi yok ama :) Msn falan kullanıyor musun diye sormak istiyorum, hatta vakit bulabiliyor musun diye sormak daha doğru. Şayet evet ise, msn le arkadaşlığımıza başlamak ve bunu karşılıklı görüşmelere taşımak istiyorum :) Hee olur, Gülcancığım dersen blogumda ki mail adresime msn adresini yollarsan çok sevinirim.

Görüşmek üzere, kocaman sevgiler :))

kesmeşeker dedi ki...

Gülcancığım (ay adınla hitap etmek farklı geldi :))
Bu güzel yorumun için teşekkür ederim.
Adresimi yolluyorum.
Sana da kocaman sevgiler :)