Dün akşam iş çıkışı yürürken tuhaf duygulara kapıldım.
Düşündüm….
2009’a girdik. Bir sene sonra 2010, sonra 11….
Durduramadığımız bir mekanizmanın içindeyiz sanki.
Bu dünyada nefes alacak zamanınımız yıllara, aylara, günlere, saniyelere bölünmüş.
Yani, bir bitiş var hepimiz için.
Kadranın durduğu bir çizgi.
Sonra derin bir nefes aldım. Yağmur ince ince yağarak suratıma çarpıyordu. Kokusunu alabiliyordum damlaların. Keskin bir soğuk vardı. Etrafıma bakındım.
Arılar gibi sağa sola koşturan insanlara baktım. O çizgiye doğru koşturuyorduk hepimiz.
Koşuyorduk ve koşarken ;
Ya kırgındık birilerine, ya mahçup.
Sahip olduklarımız da vardı, olmadıklarımız da.
Hayalleri taptaze olanlar, hayalleri solanlarla aynı metroya biniyordu.
Bu kadar insanın düşe kalka, belki de ite kaka yürümesini sağlayan bir tek şey olabilirdi.
Umut.
Kötüyse bile daha iyi olacağa olan beklenti.
Yaşama sevincimizin yegane anahtarı.
Birde şans faktörü var, umutla bağlantılı yanları var onunda.
Bazı insanlar kendilerini ara sıra diğer insanlarla kıyaslarlar. Kıyasladıkları kişinin kendilerinden daha iyi ve daha şanslı olduğunu düşünürler. Maddi ve manevi olarak.
Halbuki tek bir yönden bakmamak gerek.
Neye göre şans ? Neye göre şanssızlık ?
Bu her şarta ve olaya göre değişkenlik gösterir.
İyilik ve kötülükte böyledir.
Bir gün yolda yürürken bir dilenci görürsün.Ona acıyıp para verirsin.Bir iyilik yaptığını düşünürsün. Ama o dilenci gider verdiğin parayla bir içki alır, sarhoş olur, ve masum bir çocuğu taciz eder. Yaptığın iyilik bir anda kötülüğe dönüşür.
İşte hayatın domino taşları böyle ilerler.
Dün akşam yürürken , bu tik tak sesleri arasında, yağmur yüzüme vura vura, küslüğün, kalp kırmanın, üzmenin, hırslanmanın, şiddetin ne kadar saçma olduğunu düşündüm.
Bir bardak suyun bir servet değerinde olduğu hikayeyi hatırladım.
Yağmuru kokladım.
Ve tekrar derin bir nefes aldım.
Malzemeler:
- 125 gr.tereyağı (eritilmiş)
- 1 su bardağı esmer şeker
- 3 yemek kaşığı toz şeker
- 1 adet yumurta
- 1 paket vanilya
- 1 paket kabartma tozu
- Yarım tatlı kaşığı tuz
- 1¾ su bardağı un
- 1 su bardağı damla çikolata
Yapılışı:
- Fırınınızı 150 dereceye ayarlayın.
- Yağı ve şekerleri mikserle iyice çırpın.
- Yumurta ve vanilyayıda ilave edip çırpmaya devam edin.
- Ayrı bir kapta unu, kabartma tozunu ve tuzu karıştırın.
- Diğer karışıma katıp karıştırmaya devam edin.
- En son damla çikolataları katıp kaşık yardımıyla karıştırın.
- Elinizle yuvarlak şekil verip yağlı kağıt serdiğiniz tepsinize dizin.
- Bir kaşıkla üzerlerine bastırın.
- 20-25 dakika kadar pişirin.
4 yorum:
Yazı cok anlamıydı..Kendımden de bıseyler buldum. Ama...Ammaaaa ! o ,damla cıkolatalı kurabıye var ya ......tam da su anda 16.43 aclıgın basgosterıdgı esnada ofıste de bı kırıntı bıle yokken:) oyle guzel oyle cekıcı geldı kı anlatamam ılk fırsatta yapmalı ,yemelı.
Ellerınıze saglık.
Öykücüm,
Ben de şirkete getirdim o yüzden.
5 çayında harika gitti.
Tavsiye ediyorum.Çok kısa sürede olan bir kurabiye.
Yazımı beğenmene de çok sevindim.
gerçekdende tadı mukemmeldi hele bırde senın elınden olunca bak canım tekrar ıstedı neyapıcam ben sımdı :) ben iş yerınde senın sıtene gırmeyım en ıyısı
tülin
Tülncim,
Canın ne çekiyorsa söyle ben hemen yapıp gönderirim sana.
Öptüm seni :)
Yorum Gönder