17 Temmuz 2008 Perşembe

Mahrem-Elif Şafak
"Sessizliğin, altın kadar kıymetli olduğu mahallelerden birinde, bütün gün pencerenin önünde oturup çeyiz işlermiş ana kız. Hayallerin iğne deliğinden geçecek kadar küçük olmalı, dermiş kadın kızına. 'Baktın ki hayalin geçmedi iğnenin deliğinden, boşver onu. unut gitsin. İğne deliğinden geçemeyen hayaller boş hayallerdir. Hüsrandan başka bir şey getirmezler.' Kız dikkatle dinlermiş annesinin anlattıklarını. Sonra dalıp gidermiş hayallere. Ne vakit hayal kursa, elinden kayıverirmiş gergef; iğneyi de beraberinde götürerek."
Kitaptaki Nazar Sözlüğü'nden "İğne deliği" nin karşılığı olan bir hikaye bu. Mahrem, 1999'un İstanbul'unda başlayıp 1999'un İstanbul'unda biten; araya tarihlerin, masalların, ülkelerin, hayvansı insanların, insansı hayvanların, kötülerin, zayıfların, çirkinlerin, güzellerin girdiği, zamanın ve mekânın geçmişle bugün arasında mekik dokuduğu bir roman.
Elif Şafak'ın, kaleme aldığı dördüncü kitabı, üçüncü romanı.
Roman, farklı zaman ve mekândaki masalsı ve gerçek kahramanların ayrı ayrı öykülerinden kurulu.
Mahremiyetse üç rakamda gizli. Bir; yum gözünü, iki; aç gözünü, üç;sobe.
Ben beğenerek okudum :)

Hiç yorum yok: