Sevinç...
Haşmet Babaoğlu'nun köşe yazısını okudum ve çok hoşuma gitti. Diyor ki; "ben hayatım boyunca "sevelim, sevilelim edebiyatı" yapmaktan kaçındım.Onun yerine "sevinç" duygusundan, "Tanrı'nın o güzelim kıvılcımı"ndan yana taraf tuttum.Elimde fenerle sevinç aramaya çıktım."
Gerçektende hayatımızda "sevinç" olmasa sevginin, sevmenin anlamı olur muydu? Hayata tutkuyla bağlanmamızı sağlayan, bu yüreğimizden ağzımıza kadar yükselip taşan heyecan duygusu olmasa zevk alacak nemiz kalırdı?
Sokağa çıkın, etrafınıza bir bakın. Sevince dair bir şeyler görebilecek misiniz gözlerde, tavırlarda ? Yok denecek kadar az değil mi? Genelde herkesin yüzünde "hayaaat beni neden yoruyosuuun?" ifadesi var.
Herkesin içindeki derdini bilemezsin tabi. Ama mutsuz, neşesiz insanlar topluluğu dolaşıyor sokaklarda.İçlerinde fitili ateşlenmiş her an patlayacak bir bomba var sanki. Sevinçtense eser yok.
Sevgi yok mu etrafta elbette var. Ama sevgilerde bir tutku yok. Bir mecburiyete dönüşüyor her şey.
Eskiden mektup gönderirlerdi, kart gönderirlerdi insanlar birbirine. Bir çaba, emek vardı. Duygular klavye tuşlarında takılıp kalmazdı.Ruhundan eline, elinden kaleme, kalemden kağıda geçerdi. Sonra da yazılan kişiye ulaşır.Defalarca okunup saklanırdı. Şimdi kolayı var oku, sonra delete tuşuna bas. İşte bu kadar. Sevgilisinin yüzünü görebilmek için yüz kere penceresinin önünden geçen sevgililere ne oldu? Ne olacak? Facebooktaki sayfasına girip resmine baktı mı, özlemi geçiveriyor.Üstelik bir de hediye gül resmi gönder oldu bitti.
Eski değerlerimizi kaybetmeden yeniyi karşılayabilseydik eğer, o zaman neşe,sevinç daha mı bol olurdu yüzlerde?
Sevinçle,heyecanla sevilebilir miydi?
Tarifim:
Malzemeler:
- 1 adet yufka
- 8-10 adet kokteyl sosis
- 3-4 adet kornişon turşu
- 1 yemek kaşığı domates salçası
- 1 adet yumurta
- tereyağı
- Önce iç malzemesini hazırlamek için sosisleri ince ince dilimleyip tavada kavurun.
- Üzerine bir yemek kaşığı salça koyup pişirmeye devam edin.
- Kornişon turşularıda ince dilimler halinde doğrayıp sosislerin içine katın, karıştırıp ocağın altını kapatın.
- Yufkayı büyükçe bir kare haline getirerek kenarlarını ortaya doğru katlayın.
- Ortasına iç malzemeyi yayıp üzerine çırptığınız 1 adet yumurtayıda yayarak dökün.(İsterseniz biraz beyaz peyniride ufalayıp ekleyebilirsiniz)
- Sonra kenarlarını zarf gibi kapatıp teflon tavanıza yağ sürmeden koyun.
- Arkalı önlü pişirip servis tabağına alın.Üzerine bıçakla biraz tereyağı sürüp dilimleyerek servis edin.
Not: İmeem'de kapanmış :( Müziksiz bile olsa paylaşıma devam.
6 yorum:
Nefis görünüyorlar, ellerine saglik. Sevgiler.
Senemcim merhaba,
Beğenmene sevindim,teşekkür ederim :)
Sevgiler :)
İçimde ki sevinci hala kaybetmedim biliyor musun Pınarcığım. Hala mutlu mutlu dolaşıyorum sokaklarda, ve hala gülümsüyorum insanlara her şeye rağmen. İçimde ki sevinç kimi zaman kayboluyor gibi olsa da, yine de yakalıyorum kısa süre içerisinde. Söylediklerinde çok haklısın canım, hemde çok. Yaşama sevincimizi ve heyecanımızı kaybetmememiz dileği ile. Bu arada gözleme de harika görünüyor yine. Ellerine sağlık canım. Ehh bir gün ikram edersin artık :))) İyi hafta sonları sevgili blog arkadaşım, sevgiler...
Pandoracım,
İçindeki sevinci hiç bir zaman kaybetmemeni diliyorum arkadaşım:)
Gözlemeye gelince ikram etmez miyim:))Ne demek :)))))))))))))
gözleme nefis elinize sağlık
Hansacım,
Teşekkürler beğendiğin için :)
Yorum Gönder